DİĞER
“Bir söylediği diğerini tutmayan, her şeyi sadece kendine isteyen, kendi çıkarını düşünen, bilinçli olarak ısrarla yalan söyleyen bir kişiyi sokakta görseniz bile selam vermekten imtina edecekken, onu bir lider olarak konumlandırmak ve kurtuluş gününün onun sayesinde geleceğini düşünmek, güvenilmez anlatıcının sabit değil, akışkan bir tanım olduğunu da göstermektedir bize.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Hayat zenginleşiyor ve çeşitleniyor, tabii sorunlar da zenginleşiyor ve çeşitleniyor ama bizim öyle biçilmiş bir siyasetimiz var ki yeni bilgi ve yeni insan oraya giremiyor. O nedenle de siyaset Türkiye’de daraldı. Politika da erbabının değil, politika esnafının eline kaldı.”
“Gelenek icat etme ve kültürel formları koruma noktasında zannedildiği kadar 'muhafazakâr' olmayan bu topluluk nasıl oluyor da sanat ve edebiyatta yüz yıldır aynı temanın etrafında dönüp durabiliyor? İcat ettiğimiz en temel geleneğin şiddet, çürümüşlük, yozlaşma ve linç kültürü (bu bir kültürse?) etrafında toplanması bize ne söylüyor?”
K24'te yılın son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar... Bu haftayla birlikte K24'te, yıl boyunca 50 vitrinde toplam 500 kitap seçmiş ve önermiş bulunuyoruz. Umarız işinize yaramıştır.
“Hatırlamakla hayal etmek arasındaki sınırın ne sık ihlal edildiğine, çok zaman bu ihlallerin farkına bile varmadığımıza dair bir hikâye Sumalavia’nın anlattığı, ancak mesele burada bitmiyor. Hayal ile hatıra arasındaki önemli bir benzerliğin, yakınlığın da altını çiziyor.”
"Hisar belki de çocukluğunun geçtiği ve kendisinin en ince detaylarına kadar anlattığı yalısına yönelmişti Göksu üzerinden. Önceleri abartı ve başarısız soyutlama olarak düşündüğüm Boğaziçi Yalıları’na artık başka türlü bakıyordum. Bu duygular içinde küçük kitabı tekrar okudum..."
K24'te Ağustos ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Ne demişti Carver, Wolff ve Ford’la arkadaşlıkları hakkında? 'Eserleri ve kişilikleri meltem ile tuzlu su kadar farklı. Benzerliklerin yanı sıra bu farklılıklar ve tanımlanması zor başka bir şey onları dost kılıyor.' Buradaki 'tanımlanması zor başka bir şeyi' tanımlamaya çalışmayacağım, ama bu 'şey'in ne olabileceğine dair –adını koymadan, bir sınıfa, ekole sokmadan– bir şeyler sezmek sanki mümkünmüş gibi geliyor bana."
"Tarihî eserleri önce ikiye ayırdığını, yeraltından çıkanları 'kudretli Arkeoloklara' bıraktığını, yerüstündekileri de kendi kaleme aldığını belirten 'Eski Eserler Mütehassısı' Nureddin Rüştü Büngül'ün 1939'da basılan Eski Eserler Ansiklopedisi'nin kapağında 'Dört yüzden ziyade san’at eserlerinden bahis ve yüz yetmiş fotoğrafı havidir' ibaresi var..."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.